Geçen gün Ali Koç, herkese ironik gelen “eniştem beni neden öptü ?” şaşkınlığı yaşatan kapitalizm yorumu yaptı. Babam “ herhalde komonist oldu” derken, arkadaşımsa “daha büyük kapitalistler pastasını kapmış sanırım” dedi, pek bir yere tam tanıma oturtulabilecek bir açıklama değildi.
Sadece ülkemizdeki mirasyedi zenginler olsa bunu söyleyen timsah gözyaşıdır deyip geçeceksin de Bill Gates de çıkıp “ Çare sosyalizm” demesin mi..
''Biz alışmıştık müzmin fakirliğe, orta halliliğe de bu kuş sütünde banyo yapanlara ne oluyor Allah aşkına, sosyalizm gelecekse onu da biz size satarız'' mı demek istiyorlar.
Bu sevgi dolu, hümanist zengin imajına Alan Kürdi’nin trajik ölümü sonrasında Mısırlı bir milyoner de katılmıştı ve “ Rodos yakınlarında bir ada satın almak istiyorum, baştan sona inşa edip mültecileri oraya yerleştirmek istiyorum, bana ada satın !” demişti.
Ben bunun şokunu atlatamamışken bi de Facebook’un varisi dünyaya gözlerini açtı. Açmak da ne açmak ama. Gözlerini açtığı an itibariyle babası müjdeyi veren hemşirenin cebini doldurmakla yetinmemiş, Facebook’un kendi hissesi olanından %99’unu yardım vakfına bağışladığını da ilan etmişti. Allah hayrını hasenatını kabul etsin tabii ama onun yardımı yeni bir tartışmayı daha fitilledi gazetelerin köşe başlarında, tartışma şu :
“ Bu tür yardımlar dünyadaki git gide büyüyen yoksulluğu çözer mi ?”
Köşe yazarları anca konuşsun, onların cebinden bir şey çıkmıyor nasılsa. Romantik romantik : “ Bir bebek yaptığında dünyayı değiştirmek istersin, belki Mark bunu başarır” diyen mi görürsün, “ adam kendi kuruluşları olan bir vakfa yapmış bu yardımı, dağılalım arkadaşlar!” diyen mi?
Hal böyleyken duruma fazla içerlenmiş Meksikalı milyoner Carlos Slim ve “Zuckerberg Planı”na ayar çekmiş.
“Dünyanın işe ihtiyacı var, hediyeye, yardıma değil “
Sonra da yardım vakıfları çözüm olamaz, iş alanları yaratmak gerekir. Sorun idare ve liyakatsızlık sorunudur, demiş.
İşin kötüsü ben kimi dinlesem ona inanıyor durumuna düştüm. Mark çok tatlı, yaptığına kulp bulmak istemiyorum, baba olmuş ve paraları saçmış. Ama gerçekten durum bundan mı ibaret …
Carlos Bey de çok inandırıcı konuşuyor ama sormadan da edemedim, kapitalizmle kaç yüzyıldır beceremediniz iş, istihdam yaratmayı bundan sonra nasıl başarmayı planlıyorsunuz?
Söylendiği kadar yukarıdan aşağıya damlamadı zenginlikler,refah hayat, bari bırakın insanlar yardım etmenin vicdanlarında yarattığı sükûneti yaşasın.
Ne bileyim bir ada alsın mülteciler için, bir çikolata versin biri bir çocuğa, bir tas çorba verilsin evsize. Ne yani kesin çözüm bu değil diye, hiç bulunamayacak muhteşem çözümü beklerken önümüzde teker teker ölsün mü insan-lık…
Mark mı Marks mı haklı bilmiyorum.
Kapitalizmin sonu gelmiş mi, teoride mükemmel planlar pratikte çökmüş mü, çare sosyalizm mi…
Ama zenginler için endişeliyim ben, düşünsenize o kadar paran var birine yardım bile edemiyorsun.
Sosyalisti “ sadaka mı veriyorsun !” diye eleştirir,
Liberali “ çare bu değil, yeni iş alanları açılması gerekir…” der.
Valla bence başkasına acımaktan sebep değil, ruh sağlığını korumak için bile olsa vermeyi bilmeli insan. Tüm dünyayı kurtarmayı planlayanlar batırıyor dünyayı nasılsa, birkaç kişiye faydan varsa kafi.
Varsa vermeyi bilmeli insan.
Aferin Marks senden iyi baba olur…