Hiç kuşku yok ki, demokratik siyasetin amacı, halkın sorunlarını devletin diline tercüme ederek çözüm aramaktır. Bu konuda her bölgeden seçilen milletvekillerine önemli görevler düşmektedir.

Milletvekilleri iki önemli görevle karşı karşıyadır. İlki seçilmiş oldukları bölge ile ilgili beklentilere cevap vermek, ikincisi ülkenin genel siyasetine halkın beklentileri doğrultusunda çözüm üretimine katkıda bulunmak.

Ülkenin genel siyasetini belirleyecek olan kadroları seçmek üzere seçimler yapılır. Siyasal partiler programları, siyasal anlayışları, Türkiye tasavvurları ile seçmenin karşısına çıkarlar. Seçmen iradesi bir siyasal partiye belirlenmiş sınırlı bir dönem için yetki verir. Siyasal iktidar belirlenen süre içinde vaatlerini yerine getirmek için çalışır ve belirlenen süre dolunca tekrar halkın hakemliğine başvurulur.

Son yapılan anayasa değişikliği ile birlikte Türkiye Başkanlık sistemine geçmiştir. Burada amaç sitem üzerinde seçilmişlerin etki alanını genişletmek ve bürokratik katmanların siyasal iktidar üzerindeki etkisini kırmaktır. Kuşkusuz hiçbir siyasal sistem kusursuz değildir ve bazı öngörülemeyen zorluklar da ortaya çıkabilir.

Seçmen birinci olarak ülkenin siyasetine yön verecek başkanı, ikinci olarak ise kendisini siyasal sistemin merkezinde temsil edecek milletvekillerini seçecek.

Burada önemli olan kendi sorunlarına hakim, onlar hakkında yeteri derecede bilgi sahibi olan, donanımlı milletvekillerini seçmektir. Kuşkusuz her bölgeden iktidar milletvekilleri olduğu gibi muhalefet partilerinin milletvekilleri de olacaktır. Bu noktada daha önemli görev iktidar milletvekillerine düşmektedir. Seçmen kendisini en iyi temsil edecek kişileri seçmeye odaklanmalıdır.

Kuşkusuz bir bölgeden seçilen muhalefet milletvekilleri de önemlidir. Muhalefet milletvekilleri, kendi bölgelerinin sorunlarına yoğunlaşarak bunları gündemde tutmalı ve iktidarın dikkatini bu sorunlara çekmek için uğraşmalıdır.

Seçilen milletvekilleri, kendi alanlarında birikimli, insan ilişkilerinde başarılı, halkın taleplerine duyarlı kililer olmalıdır. Nihayetinde her milletvekili seçildiği bölgenin insanını temsil etmektedir. Halkla mesafeli, halkın değerlerine duyarsız, bölgenin sorunlarına ilgisiz adayların seçilmesine izin verilmemelidir.

Kuşkusuz milletvekillerinin görevi sadece yerel sorunlarla ilgili değildir. Diğer önemli bir görevi de ülkenin genel siyasetine ilişkin konularda çözüm üretmesidir. Bundan dolayı her milletvekili ülke sorunlarına hakim olacak bir bilgi birikimine sahip olmalıdır.

Milletvekilleri seçilirken, adayların kendi din ve kültürel değerlerini iyi temsil etmeleri hayati önem taşımaktadır. Tarihine, toplumuna, inançlarına duyarsız adaylara destek verilmemelidir. Çevresinde itibar sahibi, saygı duyulan, sözü dinlenilen kişiler tercih edilmelidir.

Milletvekili adaylarının seçilmesinde yerel siyasal aktörler söz konusu kriterleri göz önünde tutarak aday sayısını belirlemelidir. Başvuran adaylar arasında partinin genel felsefesine uygun, yerel sorunlara duyarlı, ahlaklı ve dürüst kişiler aday gösterilmelidir.

Kuşkusuz partinin genel felsefesiyle uyuşmayan niteliksiz adaylarda ısrar edilmesi hem partiye hem de temsil ettiği kitlenin beklentilerine zarar verir.

Seçilecek her vekilin, önce seçildiği bölgenin insanlarına, sonra ait olduğu inanç dolayısıyla Müslümanlara ve dünya insanlarına karşı sorumlulukları vardır. Bu yüzden sayılan değerleri en iyi temsil gücünde olan parti ve milletvekillerinin seçimine öncelik verilmelidir.