PKK, Ergenekoncu Türk Derin Devleti'nin Kürd'lere attığı en büyük kazıktır. Kürd sorunu kimsenin tekelinde değildir/olmamalıdır. Hele ki PKK gibi jakoben antidemokratik bir örgütün tekelinde hiç olmamalıdır. Kürd'ler 40 yıldır çocuklarını ve mallarını isteyerek/istemeyerek Pkk'nin hizmetine sundu. Karşılığında acı gözyaşıdan başka ne gördüler. PKK Kürd'lerin Bu desteğini hoyratça ideolojik çıkarına heba etti. Şuana kadar 40 bin militanı hain yaftasıyla infaz etti. Yetmedi sivil Kürd'leri öldürmeye devam ediyor... Kürdistan yönetimine bile itiraz ediyor. Dünyada genel kabul görmeyen, geçmişte kalması gereken bir ideolojiye Kürd çocuklarını ve Kürdi değerleri heba ediyor. PKK, Kürd'lerin içindeki toplumsal dokuyu feodalite saikiyle bozdu. Dine geleneklere savaş açtı. Halbuki yüzyıllardır Kürd'leri ayakta tutan bunlardır. PKK Türk derin devletinin Kürdlere attığı en büyük kazıktı.

PKK Kürd Sokağını değil, Kürd'leri inkar eden Baas ve Kemalist mahallenin sesini dinliyor/dinledi. Ne demişti HDP Milletvekiki Sırrı Süreyya Önder, CHP ve MHP ile koalisyon kurarız ancak Ak Parti ile asla. 

Halbuki Kürd Sorunu'nun ana müsebibi Tek Parti CHP'si ve onun sağ stepmesi MHP'dir. Her iki Parti'nin ortak ve değişmez mevkuresi, ulus devlet ve laisizmi kutsayan Kemalist olmalarıdır. Fil hakikat, Ak Parti Hükümetleri ile Kürd'ler azımsanmayacak oranda nefes aldılar.

İnkar ve imha politikaları bitti. İnsanlar çekinmeden Kürd olduklarını rahatça beyan ettiler. Her şeyden önce medyada/sosyalmedya da yapılan eleştirilere/saldırılara müsamaha gösterecek kadar domakratik bir zeminde ilerliyorduk. İlk kez Sayın Erdoğan, Doğu ve Güneydoğuya Kürdistan deme cesareti göstererek, Kemalist paradigmayı derinden sarsmıstı. Yine ilkez bu hükümet, Irak'ta bir Kürdistan kurulursa tanırız demişti. Eksiği olsa da bu hükümetle oturulup konuşulabiliniyordu. Ancak, PKK'nin derdi üzüm yemek değil bağcıyı dövmek oldu. İran istihbaratı, Baas ve Türk Soluna yakın Kemalist yöneticiler sayesinde uzatılan eli havada bıraktı.

Suriye'deki jeopolitik gelişmeler, örgütü silahlı mücadeleye yeniden başlamaya mecbur etti. Yine, Suriye'deki gelişmeler hükümeti tedirgin edip süreci devam ettirme azmini sekteye uğrattı. Kürd'lere Ak Parti değil Chp, Mhp zihniyeti zulüm etti. Ama PKK bunlarla oturup kalmakta bir beis görmemektedir. Kürd'lerin çıkarından ziyade, Eski Ergenekoncu Türk Derin Devleti'nin, İran'ın, Esad'ın yanında yer almakta bir beis görmemektedir. PKK ve önemli Kürd Sol Hareketler, Pyd, Ynk, Goran Kürdistan önündeki en büyük engeldir.

Bakınız, Federal Irak Kürdistan Yönetimine her türlü kumpası kurmaktalar. Barzani düşmanlığı almış başını gidiyor. Maliki, İran ve Esat'la, Kürdistan Hükümeti aleyhine her türlü kirli ittifaka girmekte bir beis görmemektedirler. Irak'ta yıllardır ağır bedeller ödenen Kürdi yapıyı kanton adı altında akamete uğratmaktan çekinmemektedirler.

Sizce 25 Eylül bağımsızlık referandumuna ilk tepkiyi PKK nin vermesi bu örgütün bir proje olduğunu göstermiyor mu?

Hasan Şerefoğlu - Fikir Zemini