Bir yandan 3 aylarda operasyonlar dursun diyor ama öte yandan 3 ayları haram gören ve anlamlı bulduğu için değer verip gereğini yapan Müslümanların dinine hayatına, nesline kasteden bir sapık zihniyetin savunuculuğunu, tanıtılarak meşrulaştırmasının mücadelesini veriyor.

HDP, LGBTİ’yi meşrulaştırmaya kalkışarak aslında bu Halkın dinine inancına verdiği değeri ortaya koymuş oluyor. Mensubu olduğumuz dinin Hz. Lut Kavminin helak nedeni olarak gösterdiği ve asla olmaması gerektiğini emrettiği sapık fiillerin taşıyıcısı ve meşrulaştırıcısı bir siyasal Partinin üç ayları kullanmaya kalkışması hem trajikomiktir hem de ironik bir haldır.

Yapılacak bir panel bağlamında bu konuya değinirken yapılması ilan edilen panele dair bilgileri de paylaşalım.

HDK (Halkların Demokratik Kongresi) LGBTİ Meclisi adında bir kuruluş;- ki bu kuruluş HDP'nin yan uzantısı ve versiyonudur- Diyarbakır'da “Devlet şiddetine karşı özerk alanlar ve LGBTİ oluşumu” diye 10 Nisan’da yapılacak bir panel düzenlemiş bulunuyorlar.

Düzenleyici ve konuşmacılardan ikisi Keskesor Amed LGBTİ oluşumu adında bir oluşumun temsilcileri..Keskesor adlı oluşumun Sloganları da; “Toplumsal ekoloji, LGBTİ’lerin üzerinde ki tahakkümün yıkılmasıyla mümkündür.”

Keskesor, LGBTİ’cilerin kendilerine yakıştırdıkları gökkuşağının Kürtçe ismi.

Bölgemiz- Kürt Şehirleri hendek-barikat siyaseti nedeniyle tahrip olmuş durumda. Yüzlerce Kürt genci; anlamı ve amacı belli olmayan ancak arkasında farklı güç ve çıkarların yer aldığı bir siyaset/siyasetlerin kurbanı olduğu bir ortamda…..

Binlerce Kürt ailenin bu anlamsız ve dayatma siyaset ve savaştan kaçarak pasif direniş gösterdiği ve daha bir yokluğa yoksulluğa göç ettiği bir ortamda……

Birlikte yaşadığımız ve yaşamaya devam edeceğimiz yüzlerce Türk gencinin de bu anlamsız ve amaçsız siyasete kurban edildiği bir ortamda….

HDP/HDK bu sapkın zihniyetli LGBTİ nam örgütü ve hayat tarzını meşrulaştırmaya kalkışmaktadır.

Kürt halkının derdiyle, yaşadıklarıyla, sorunlarıyla, itildiği yoksullukla ilgisi olmadığı gibi, Kürt halkının diniyle, gelenekleriyle, namus anlayışıyla, görenekleriyle asla ilişkisi olmayan bu LUTİ zihniyetin savunuculuğunu Türk soluyla birlikte Kürt Halkının hakları üzerinden sörf yapmak ve meşrulaştırmaya kalkışmak en hafif deyimiyle bütün Kürtlere hakarettir.

Solun Türklere savunamadığı meşrulaştıramadığı bu sapık zihniyeti, Kürtlerin kanları üzerinden meşrulaştırmaya kalkışmak hak-özgürlük mücadelesi verdikleri halkın kanına-dinine-inancına-geleneklerine doğrudan bir saldırıdır.

Hiç kimsenin Anadolu Coğrafyasında yaşayan halkların inancını, gelenek-görenek ve kültürünü yok sayacak bu tür davranışlarda, eylemlerde bulunma hakkı yoktur. Sapıklığın, nesilleri yok etme çabalarının bir tezahürü olan LGBTİ; (LUT Kavminden olmaklık) bu Ülkede yaşayan her insanın geleceğine bir suikasttır.

Bu suikastın Kürt halkı üzerinden kullanılması asla kabul edilmezdir.

HDP kendine yakışanı yapıyor olabilir belki… Ancak her Kürdün bu yaklaşım ve çabaları mahkum ederek kendi hayatında yer almasını isteyenlerin çabasını boşa çıkartmalıdır.

Elbette ki çatışmalar sona ermeli ve akan kan durdurulmalıdır. Barış iklimine bu Ülke gecikmeksizin kavuşmalıdır. Adaleti esas alan kardeşliğin inşa edilmesi ve tarihte olduğu gibi yeni bir ittifakla güçlü ve müreffeh bir toplum ve Ülke oluşturulmalıdır.Bu önemli husus için çabalamak gereklidir.

Peki HDP ne yapıyor? Silahların susması, PKK’nin çatışmaları sonlandırması, şehir merkezlerine taşıdığı ve yüzlerce insanın nahak yere ölmesine neden olan bu savaşı sonlandırması, Türkiye’ye karşı silah kullanmayacağını ilan ederek gerçek bir sulha sükuna imkan vermesi için HDP ne yapıyor?

HDP asıl yapması gerekenler yerine Kürt meselesi üzerinden sol fantezilerinin taşıyıcılığını yapmakta ve bu hususu bahane ederek Halkımızın ve halklarımızın nesil ve geleceklerinin iğdiş edilmesine kalkışılması kabul edilmezdir.

HDP’nin siyaset üreterek çözümler geliştirmek yerine, olanları (Hendek-barikat ve şehir merkezlerinde savaşı) savunmak dışında bir misyon üstleniyor mu? Üstleniyor maalesef o da; LGBTİ gibi kabul edilemez sapkınlıkları savunmak.

Kemalizm’in 80 yılda Kürt halkı içinde laikleştirme ve modernleştirme anlamında başaramadığını, PKK ve türevi örgütler eliyle başardığını görmek, HDP’nin de bu anlamda ki son versiyon olduğunu unutmamak gerekir. Tabii bu noktada HDP içerisinde hala yer almaya ve desteklemeye devam eden Dindar geçmişten gelenleri anlamak da çok kolay değildir.

Ömer Serdar Kaplan - Fikir Zemini