Solcular için Deniz Gezmiş ne ise, İslamcılar için de Metin Yüksel odur.
.../...
28 Şubat döneminin en zor günleriydi. Kanal 7'de habercilik yapmaya çalışıyoruz. Her yandan baskı, tehdit, soruşturma ve yargılama yağıyor. Ancak Kanal 7, post modern darbeye karşı inanılmaz bir yayınla adeta direnişim merkezi halinde.
Metin Yüksel'in hiç yayınlanmamış görüntüleri
Şubat ayı geldiğinde hepimiz için idol olmuş, Metin Yüksel'in anma programları düzenlenirdi. Fatih Camii'nde vurulup şehit düştüğü noktada, bir araya gelinir, dua edilir, konuşmalar yapılırdı.
O yılki anma programının haberini benim yapmamı istediler. Kameraman Abdullah Aytekin'di. Fatih'in en bıçkın tiplerindendi ve Fatih Akıncıları'nı iyi tanırdı.
Bana, “Metin Yüksel'in cenaze töreni ve ölümünden kısa süre sonra yapılmış, vurulma anını canlandıran bir film var. Bugüne kadar hiç gösterilmedi” dedi. “Nerede” dedim, “bende, evde duruyor” dedi. Sanırım Abdullah gibi cins ama o kadar da renkli bir tip göremezsiniz. 1979'dan beri o cenaze törenin filmi gösterilmemişti ve Abdullah bunu çok normal karşılıyordu.
Hem belgeselci, hem haberci olarak havaya uçtum. O zaman Kanal 7 haberlerini sunan Ahmet Hakan Coşkun da en az benim kadar heyecanlandı.
İlk defa ortaya çıkan görüntüler, film ve anma törenini arka arkaya üç haber yaptık. Vurulma yerinden, mezarı başından anonslar çektik ve işin hakkını verdik. Şansımıza, o yıl anma töreni çok kalabalıktı ve 28 Şubat baskılarını protesto etmek için de, Fatih Camii'nden Edirnekapı Şehitliğine kadar yürüdü insanlar. Bu da çok güçlü görüntüler vermişti.
Milli Güvenlik Kurulunda
konu Metin Yüksel
Haber ve ortaya çıkardığımız belgesel nitelikli görüntüler çok ses getirdi ve heyecanı bir kaç gün devam etti.
Bir sabah aniden Genel Müdür Zekeriya Karaman tarafından çağrıldım. Odada Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik ve Ahmet Hakan da vardı. Yüzlerdeki ifade, bir terslik olduğunu gösteriyordu. Konu Metin Yüksel haberiydi ve durum ciddi sıkıntılıydı.
Mesele şuydu:
Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Başbakan Erbakan'ı sıkıştırmak için her yolu deneyen askerler, son toplantısında önüne bizim Metin Yüksel haberlerini koymuşlar. 'Bu nedir, bir terörist için böyle haberler yapılıyor, eylemler oluyor, onları ballandıra ballandıra anlatıyor senin kanalın' mealinde sözlerle çıkışmışlar. Rahmetli Erbakan Hoca da Zekeriya Bey'i arıyor, 'orada ne yapıyorsunuz, ben burada ne haldeyim' dercesine sitem ediyor.
Efsane haber merkezi bitiyor
Fatura benimle, Ahmet Hakan'ın üzerine kaldı. Allah var televizyon yönetimi herhangi bir şey yapmadı. Ama o günden sonra, darbeye karşı en büyük direniş ve yayın merkezi olan efsanevi Kanal 7 Haber Merkezi bir daha aynı şeyleri yapamadı. Direnişimizi kırmışlardı.
MGK'da haberleriyle Başbakan'ı zora sokan haberci olarak, her haberim tek tek izlendi sonradan. Ben de çok fazla orada kalmadım. İstifa edip, bir süreliğine yurt dışına çıktım.
Metin Yüksel ve Deniz Gezmiş
Metin Yüksel, benim gibi genç İslamcıların hayran olduğu, Erbakan'ın gözdesi, Akıncıların Fatih ilçesi lideriydi. Yolu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bugünün çok ünlü muhafazakarlarıyla kesişmişti o dönem.
Gözü kara, atılgan ve merhametliydi. İnsan canına kıymamış ama canını davası için de vermekten çekinmemişti. 21 yaşında, Fatih Camii'nin avlusunda, ülkücüler tarafından vurularak şehit edildi. Kürt kökenliydi ama her İslamcı gibi etnik kökenin bir önemi yoktu.
Solcuların idolü olan Deniz Gezmiş'in ne zaman adı geçse Metin Yüksel'i hatırladım. Deniz Gezmiş'in onlarca kitabı, filmi, belgeseli yayınlanmış ve hiç sorun çıkmamıştı. Ancak biz Kanal 7'de toplasanız 10 dakikayı bulmayacak haberler yaptığımız için başımıza gelmeyen kalmadı.
Deniz Gezmiş'i anmak, övmek, yüceltmek moda kültür iken, Metin Yüksel'den bahsetmek neredeyse suçtu. Oysa ikisi de kendi kuşaklarının genç lideriydi ve ikisi de inandıkları davaları için hayatlarını vermekten çekinmedi.
Bir filmi yapılamadı hala
Rahmetli Erbakan'ı anıyoruz. 28 Şubat günleri konuşuluyor. Ben de yaşadıklarımdan bir küçük katkı yapmış olayın dedim.
Ancak sitemle bitireyim yazıyı.
Metin Yüksel gerçekten adam gibi adamdı. Akıncılar da onlarca film, kitap, belgesel olabilecek bir konudur. Bugün onların hakkında hala çok güçlü bir kitap, iyi bir belgesel, iyi bir film yapılamamıştır. Metin Yüksel'in şuandaki Wikipedia bilgileri bile yanlıştır.
Yasaklar kalktığına göre, bunları yapmamak, ben de dahil, Metin Yüksel'i sevenlerin ayıbıdır.
{ Kemal Öztürk - Yeni Şafak }