Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak Kürdistan Başkanı Mesut Barzani’nin Türkiye ziyareti sırasında, göndere çekilen Kürdistan Bayrağı’na gösterilen tepkilere karşı sert eleştirilerde bulunarak, bu tepkiyi gösteren çevrelerin Ankara - Erbil arasındaki ilişkilerin düzelmesinden rahatsız olduğunu söyledi. Albayrak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da yapılan eleştirilere dönük olarak toparlayıcı ve geniş bir açıklama beklediğini ifade etti.
Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak İskoçya, Tataristan gibi ülkelerin bayraklarından rahatsız olmayıp da Kürdistan bayrağından rahatsız olmanın çok acı bir durum olduğu ifade ederek Kurdistan24'e şu açıklamalarda bulundu:
“Kürdistan bayrağından rahatsız olmak acı bir durum”
“Bu tepkilerin bir tek mantığı olabilir. O da şu; tepki sahipleri demek istiyorlardır ki, biz Ankara Erbil arasındaki ilişkilerin düzelmesinden rahatsızız. Biz Türkiye ile Kürdistan bölge yönetiminin eskisi gibi muarız olmasını, hasım olmasını ve düşmanca ilişkiler içinde olmasını arzu ediyoruz. Eğer böyle demiyorlarsa, niyetleri böyle bir mesaj vermek değilse mantıksız bir şey yapıyorlar. Türkiye’ye İskoçya başbakanı gelse ki İskoçya Birleşik Kiralığa bağlıdır. Yani Londra’daki merkezi yönetime bağlıdır ama kendi hükümeti ve parlamentosu da vardır. İskoçya başbakanı gelse Türkiye bayrağının yanında hem birleşik Krallık bayrağı hem de İskoçya bayrağı asılır ve bundan kimse de herhalde rahatsızlık duymaz. Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan başbakanı Türkiye’ye gelse ya da herhangi bir yöneticisi, oranın mahalli devletin başı Türkiye’ye gelse, mutlaka Rusya federasyonunun bayrağı, Tataristan bayrağı ve tatbiki Türkiye bayrağı asılır. Onlardan rahatsız olmayıp ta, Kürdistan bayrağından rahatsız olmak bana göre çok çok acı bir durum.”
“İki ülke arasındaki ilişkiler halka yeterince anlatılamadı”
Albayrak Karar Gazetesi'ndeki 2 Şubat tarihli köşe yazısında da iki ülke arasındaki ilişkilerin kamuoyuna yeterince aktarılmadığını belirttiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Siz Kürdistan Bölge Yönetim Başkanı Sayın Mesut Barzani’nin Türkiye’ye gelişi münasebetiyle havaalanında göndere sadece Türkiye bayrağının yanında Irak bayrağını çekmiş olursanız, çekerseniz bu Irak’a da saygısızlık olur. Hem Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne ben seni tanımıyorum demiş olursunuz hem de Irak yönetimine ben senin başkanını Barzani olarak görüyorum demiş olursunuz, bu bakımdan da mantıksız. Demek ki biz basın olarak Sayın Erdoğan ve AK Parti liderleri, hükümet üyeleri de bu ülkenin yöneticileri olarak, Türkiye - Kürdistan Bölge Yönetimi münasebetlerinin mana ve ehemmiyetini kamuoyuna yeterince iyi anlatmamışlar. Kamuoyu derken sizin bahsettiğiniz bazı tepkilerin, bazı gazete yazarlarının, bazı siyasetçilerin tepkilerinin kamuoyunun tepkileri olarak aktarmak tatbiki kamuoyuna haksızlık olur, halkın geneline haksızlık olur. Ben bunların rahatsız bir azınlığın tepkileri olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Kamuoyunun yeterince bu ilişkilerin mana ve ehemmiyeti konusunda bilgilendirilmediği de aşikâr. Çünkü bilgilendirmiş olsaydık Kürdistan bayrağına duyulan bu tepkilere karşı daha büyük bir tepki yükselirdi. Benim yazımdan bahsediyorsunuz, iki üç yazıdan bahsediyorsunuz. Daha fazla yazı çıkması gerekirdi.”
“PKK meselesiyle Kürdistan Yönetimi’nin Türkiye ile ilişkilerini birbirine karıştırmamak lazım”
Barzani’nin Türkiye’ye gelişini iç politika malzemesi olarak yorumlayan çevrelerin olabileceğini ama kendisinin bunu böyle yorumlamaktan ziyade Ankara-Erbil ilişkilerine odaklanmalı diyen Albayrak şöyle devam etti:
“Türkiye ve Kürdistan Bölge Yönetiminin ilişkilileri kötü olduğunda, Ankara ve Erbil birebirine güvenmediğinde o dönemlerde, o zamanlarda hatırlayalım bunlar birbirlerine karşı üçüncü ülkelerle ittifak arayışına girmişlerdir. Ve bu arayışlar son tahlilde adını koyalım emperyalizme hizmet ediyordu. Yani siz bölge üzerinde yıkıcı bir takım emelleri olan veya birtakım menfaatleri uğruna, bu bölgenin birbirine düşmesine, halkların birbirine düşmesine, siyasi yapıların, düşmesine, devletlerin birbirine düşmesine murat eden bir takım güçlerin oyununa gelmiş olursunuz. Türkiye, Irak Kürdistanı Bölge Yönetimi'nin arasında kuvvetli bir güven bağının bulunması ve işbirliğinin alabildiğine gelişmesi, her iki tarafın kaynaklarının ve imkânlarının diğerlerine de sunulması anlamına geliyor. Benim zenginliğim senin zenginliğin, senin zenginliğin benim zenginliğimdir ama daha da önemlisi ilişkilerin iyi olması, çok iyi olması bir ittifak havası olması iki taraf üzerinde de özgürleştirici bir etki yapıyor. Irak Kürdistanı Bölge Yönetimi, Türkiye’ye ne kadar güvenirse, kendini o kadar emniyette hisseder ve bu emniyet hissi onun özgürlüğüne özgürlük katar. Aynı şekilde Türkiye de Kürdistan Bölge Yönetiminden emin olduğu zaman, ondan çekinmediği zaman, oradan bir belanın gelmeyeceğinden emin olduğu zaman ki şu anda emin, kendini daha özgür hisseder. Bunların altını tekrar tekrar çizmek lâzım. PKK meselesiyle, Kürdistan Bölge Yönetimi’nin Türkiye ile ilişkilerini birbirine karıştırmamak lazım. Hele hele, sanki Kürtlerin Irakta bir statü kazanmasını hazmedemiyormuşuz gibi bir intiba, uyandırmamamız lazım, çünkü bu sadece Iraktaki Kürtlere değil, Türkiye’deki Kürtlere de, her taraftaki Kürtlere de çok kötü bir mesajdır.”
“Kürdistan’ı Türkiye kamuoyuna sevdirmek için çaba sarf edilmeli”
Kürdistan bayrağına yönelik olumsuz açıklamalara karşı hükümetin tepkisinin yeterli olup olamadığıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Albayrak; “Hükümetin açıklamalarını yetersiz bulsak bile bunu biraz referandumun kendisine has şartlarına bağlamak lazım yani bu atmosferin kendisine has şartlarına bağlamak lazım. Ama mesele sadece hükümetin bu ilişkileri layıkıyla savunması falan değil, medyanın, gazetelerin ve televizyonların da işin bir ucundan tutup, açık söylüyorum, adını koyalım Kürdistan Bölge Yönetimini Türkiye kamuoyuna sevdirmek için gayret sarf etmeli. Yani bunlar sadece siyasi mesajlarla olacak şey değil. Yani mesela biz kendi televizyonlarımızda Erbil’de ramazan iftarlarında canlı yayınlar yapılması lazım. Hala Türkiye kamuoyunda Erbil algısı, Irak Kürdistan Bölge Yönetim algısı, PKK, Peşmerge vesaire filan hep böyle Türkiye düşmanı bir takım faaliyetlerin merkezi diye bir algı var. Hâlbuki ben Erbil’e gittim yani Türkiye’ye muhabbeti nerdeyse dokunulacak kadar kuvvetli olmayan bir tek insan görmedim. Herkes Türkiye’yi çok seviyor, Türkiye orda yatırımlar yapıyor, Türkiye orda ihaleler alıyor, Kürdistan Bölge Yönetimi Türkiye vatandaşlarıyla çalışmayı daima tercih ediyor. Kahvehanelerine gidiyorsunuz bizim kahvehaneler, tekkelerine gidiyorsunuz bizim tekkelerimiz gibi. Ama oradan buraya yansıyan fotoğraflar Peşmerge bilmem karargâhı. PKK irtibat bürosu bilmem ne. Hepimize iş düşüyor yani kalpleri birbirine ısındırmamız lazım. Sadece siyasetçilerin görevi değil bu” dedi.
“Erdoğan’dan toparlayıcı bir açıklama bekliyorum”
Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak Kürdistan Bayrağı ve Mesut Barzani’ye dönük olarak yapılan hakaretlere ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan işi derleyip toparlayacak güzel ve kapsamlı bir açıklama beklediğini ifade etti.
Azad Altun
K24/ ANKARA