Slovenyalı filozof Slavoj Zizek son zamanlarda Kürtler ile çok ilgilenmeye başladı.
“Kürtlerin Ortadoğu 'da "anahtar role sahip olduğu" diyen Zizek, “Ortadoğu'da en seküler grup Kürtler. Kürt sorunu çözüldüğü zaman bütün Ortadoğu sorunu çözülecek… Ortadoğu'da bir Kürt devletinin olması kimse için tehdit değildir. Tam tersine halklar arasında bir köprü oluşturur” diye konuştu.”
Gerçekten Kürtler seküler bir halk mıdır? Daha doğrusu Müslüman toplumlar içinde “en seküler grup Kürtler” midir?
Seküler nedir? Kısaca şöyle tanımlayabiliriz. Dinden uzak yaşama ve din kurallarını hayata taşımama. Bunu çok genel olarak düşünebilirsiniz? Örneğin yasa yaparken, ticaret yaparken, eğitim verirken, felsefe ve bilim yaparken vs…
Hayatın her alanında Tanrı yokmuş gibi davranırsanız seküler olursunuz?
Kim Kürtler'in böyle bir toplum olduğunu söylüyorsa onun Kürtleri sadece HDP/PKK çizgisinden ve medya üzerinden tanıdığını söyleyebiliriz.
Çünkü Kürtlerin Müslüman toplumların ortalamaları üzerinde değilse de ortalama bir dindarlık ve anti seküler bir toplumsal yapıya sahip olduklarını rahatlıkla görebilirsiniz.
Mesela Türklerden, İranlılardan veya Ürdünlülerden daha az seküler olduğu söylenebilir mi?
Acaba Zizek neden Hizbullah, DAİŞ ve Hizbuttahrir gibi silahlı radikal grupların daha çok Kürt bölgesinde ve batının büyükşehirlerinde de genelde Kürtler arasında yaygın olduğunu düşünmüş müdür? Muhtemelen hayır.
Zizek'in Kürtleri “en seküler grup” diye nitelemesi M. Kemal'in “köylü milletin efendisidir” mealinde bir temenni veya coşku cümlesi olduğunu söyleyebiliriz en fazla.
Nitekim esas düşüncesini şöyle dile getiriyor: “solcular, Kemalistler ve Kürtler bir blok bulabilir,” diyerek bu gün yaşadıkları bütün kimlik sorunlarının tek sebebi olan Kemalizme payanda olmalarını önerebiliyor.
Kime karşı? Elbette Erdoğan'a karşı. Peki Zizek neden Türkiye'nin iç sorunlarıyla ve Kürtlerle bu kadar ilgili?
Kürtler'in İslam kimliğini unutmalarından duyduğu mutluluktur tek neden. Mesela sekülerlerin bu ülkede genel olarak dünyada dindarlara yaptıklarını bilmez bile?
Çünkü onu zaten doğru yolda bir dönüştürme olarak kabul etmektedir.
Ama İsrail gibi olmayı da Kürtlere tavsiye etmiyor değil. Oysa biliyoruz ki İsrail klasik anlamda bir şeriat devletidir. Ve hiç de seküler değildir İsrail yönetim anlayışı. Şöyle diyor:
“Kürtler, sadece dağlarda savaşan insanlar değil, aynı zamanda bölgenin en ilerici ve en demokratik halkı, topluluğudur. Kendilerini böyle tanıtmaları lazım… Kürtler olarak -bunu şiddet anlamında söylemiyorum- çok zalim oynamak zorundasınız. Yani güçleri birbirine karşı kullanmak ve anlamak zorundasınız… Kürtlerin Ortadoğu'da Yahudilerin diğer bir versiyonu olmanız gerektiğini düşünüyorum.”
Klasik oriantalist bakış açısıdır bu. Gelişmek için kimliğinizden özgürleşmelisiniz, bize benzemelisiniz söyleminden başka bir şey içermiyor.
Zizek için “ideolojinin yüce nesnesi” de sekülerleşmedir her halde. Ama bir taş çekersen dipten yıkılacak bir yücelik.
{ Mustafa Çevik - Yeni Söz }