erotik shop
Bugun...


Başkanlık Sistemini Erdoğan'dan Bağımsız Tartışabilmek
Türkiye'nin kaderidir sanırım her şeyi sığ seviyede tartışmak. Her şeyi günlük politikaya malzeme yapmak. Ve her şeyi “varlık-yokluk” sorunu yapmak. Bu anlayış neredeyse her alanda böyle. Din, ahlak, eğitim, milliyetçilik, hasılı aklınıza ne gelirse. Her şeyi kısa sürede sloganlaştırır ve günlük politika malzemesi yaparız.

facebook-paylas
Tarih: 01-02-2016 02:53
Başkanlık Sistemini Erdoğan'dan Bağımsız Tartışabilmek
+ -

Türkiye'nin kaderidir sanırım her şeyi sığ seviyede tartışmak. Her şeyi günlük politikaya malzeme yapmak. Ve her şeyi “varlık-yokluk” sorunu yapmak.

Bu anlayış neredeyse her alanda böyle.

Din, ahlak, eğitim, milliyetçilik, hasılı aklınıza ne gelirse. Her şeyi kısa sürede sloganlaştırır ve günlük politika malzemesi yaparız.

Böylece bu ülkede en ciddi felsefi ve dini sorunlar dahil her şey “amigo” düzeyindesloganlaştırmaya kurban edilir.

Hiçbir konuyu ve olayı bilimsel, felsefi ve eleştirel bir derinlikte tartışma fırsatı yakalayamayız.

Ülkenin en ciddi sorunlarını bile günlük çekişmenin malzemesi olarak kullanır atarız bir kenara.

Bütün meselelerimizi bu sığlıkta tartışırız.

Kemalizmi tartışırken nasıl bir rejim olduğunu ve ülkeyi nasıl yönettiğini tartışmaktan çok Laiklik ve Mustafa kemal taraftarlığı veya aleyhtarlığını tartışmakla yetiniriz

Kürt sorununu konuşurken bunun bir demokrasi ve “bir arada yaşama”düzeyinde tartışmaktan çok “bölünme” ve “inkar” söylemine sıkıştırılmış bir düzeyde tartışırız.

Başkanlık sistemi de böyle.

Taraf olan da karşı olan da başkanlık sistemi konusunda görüş belirtirken başkanlığı değil “Erdoğan'ın Başkanlığı” çerçevesinde tartışır.

Olay gelir “seni başkan yaptırmayacağız” ile “seni başkan yaptıracağız” söylemine dayanır.

Oysa Erdoğan'ın başkanlığından çok bunun bir “parlamenter sistem” tartışması olduğunu unutuyoruz.

Ünlü düşünür Carl Schmitt'in de dediği gibi “parlamenter sistem” kriz yaşamaktadır dünyada.

Bu çerçevede düşünmek yerine Erdoğan'ı merkeze alan bir tartışma haliyle  tarafları sağlıksız bir tartışmaya sürüklemektedir.

Oysa herkes gibi Erdoğan da fani bir varlıktır. Bunun için bile olsa Erdoğan'dan bağımsız başkanlık sistemi bu ülkeye ne getirir ne götürür diye tartışabilmek gerekir.

Kaldı ki Erdoğan olmazsa bile şu an ki anayasal durum bunu tartışmayı ve yeni bir düzenleme yapmayı zorunlu kılıyor.

Çünkü Cumhurbaşkanlığı da tıpkı Başbakanlık gibi halkın oyuyla, üstelik doğrudan, seçilmekte olan bir makamdır. Bu anayasal durumu görmezden gelip hala Cumhurbaşkanlığını yasama faaliyetlerini onaylama makamı gibi görmek bu yasal gerçeğin ve fiili durumun üstünü örtmez hiçbir zaman.

Başkanlık sistemine karşı olanlar diyebilirler ki biz o Anayasa değişliği referandumunda da “hayır” oyunu kullandık. Bu bir mazeret değil. Mevcut yasal durumun değişmesini istemek ayrı yasayı tanımıyorum demek ayrı bir durumdur. Bu ikinciye girer ki aslında “hukuk devleti”ni tanımamak demektir.

Buradan anlaşılıyor ki başkanlık tartışmalarında karşı olanlar aslında başkanlığa değil, Erdoğan'ın başkan olma ihtimaline ve bu ihtimalin yüksekliğine karşılar.

Çünkü Kemalistler de “neo-kemalistler” de kontrol edilmesi gereken halkın kendisine kontrol etme yetkisini vermenin yanlışına inanmış kişilerdir aslında. Bilseler ki kendileri başkan seçecekler dünden razı olurlardı.

Bu kesimin Erdoğan'ın başkanlığını değil, ona karşı oldukları aşikar zaten, başkanlık sisteminin Türkiye'de nasıl olması durumunda daha mutlu ve demokratik bir toplum oluşacağına dair katkı sunmaları gerekiyor.

Bu ön yargılı tartışma bırakılmadığı sürece “başkanlık sistemi” dahil bu ülkenin hiçbir sorununda “sadede” gelemeyeceğiz.

Tartışmalarımız hep havanda su dövmek şekilde olacaktır. Böyle olunca da geriye kalan tek şey slogandır, sığ tartışmadır, gerilimdir, enerji kaybıdır, başka bir şey değil.

Mustafa Çevik - Yeni Söz 




Bu haber 882 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
YUKARI